14 Kasım 2011 Pazartesi



Kadd-i bülend dâred, destâr pâre pâre,
Çün âşiyân-ı leklek, ber kelle-i minâre.

2 yorum:

  1. Uzun boyu var sarık parça parça
    Tıpkı minare tepesindeki leylek yuvası gibi

    YanıtlaSil
  2. Leyleğin Yuvası
    Evvelkilerden duyuldu ki bir zaman bir katip Nişabur'dan Şahruh Mirza oğlu Baysankar ile görüşmek üzre yola çıktı. Baysankar'ın bulunduğu bağa vardı. Padişah nedimleri ve yakınları ile beraber oturmuş, sohbet ediyordu. Gayet boyu uzun vücudu diri bir şahıs gördü. Sarığı başının üstünde parça parça giysileri derbeder bir durumdaydı. Ona dedi ki "Sen kimsin? Nerden geliyorsun? Ne iş için buraya geldin? "İşi şairlik olan bir adamım ve Nişabur'dan geliyorum." Padişah dedi ki "(O zaman) boyuna ve sarığına uygun bir beyit söyle!"
    Şair dedi ki:
    Kadd-i bülend darem destar pare pare (Uzun boyum var sarık parça parça)
    Çün aşiyan-ı leklek ber kelle-i minare (Tıpkı minare tepesindeki leylek yuvası gibi)
    Padişah bu cevaptan hoşnut olup güldü ve onu kendi divanının şairleri arasına istedi ve ona yer verdi.
    Bedayiü'l-Vakayi

    Hikayenin asıl metni
    http://shabahang.epage.ir/fa/module.content_Page.40-02.html

    YanıtlaSil