18 Mayıs 2011 Çarşamba


Ah, meded Allahım sendendir, meded,
aklım alındığı yerlere geldim.
Duâmı kabûl edip, eyleme red,
sînem delindiği yerlere geldim.

Hep, âh ile zârdır, âşıkın işi,
kan ile karıştı gözümün yaşı.
İnci, mercan olmuş toprağı, taşı,
cevher bulunduğu yerlere geldim.

Dağların başına, bulutlar çıkar,
bağrımın içinde, şimşekler çakar,
Firdevs-i alâdan, bir servi çınar,
çıkıp salındığı yerlere geldim.

Sünbülün davâsı, servi dal île,
bülbülün sevdâsı, bahâr gül île,
Muhabbet sunarken, Hakîm dil île,
gönlüm sızladığı yerlere geldim.

Ah! Şimdi bir, ele geçse nigâhın,
bilemedim kıymetini dergâhın.
Âlem-i ervâhdan, bir şems-ü mâhın,
nûrunu saçtığı yerlere geldim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder