Izdırâb dolu, rüyâdır bu hayât,
doğmuşuz ölmek üzere, değil mi?
Zevk ile geçerse de, birkaç sâat,
dert kovalar, zevklerin her birini!
doğmuşuz ölmek üzere, değil mi?
Zevk ile geçerse de, birkaç sâat,
dert kovalar, zevklerin her birini!
Gideriz her an, cehil ve gafletle,
ölüm denizi dibine hasretle.
Türlü mihnetle ve bin meşakkatle,
mahvu perişân eder dünyâ bizi.
ölüm denizi dibine hasretle.
Türlü mihnetle ve bin meşakkatle,
mahvu perişân eder dünyâ bizi.
Biz ise seyr eyleyip, bu bünyâdı,
ararız halkı için, nedir bâdî.
Hâlıkı, halkı ve sırr-ı îcâdı,
bilmek isteriz Hakkın hikmetini.
ararız halkı için, nedir bâdî.
Hâlıkı, halkı ve sırr-ı îcâdı,
bilmek isteriz Hakkın hikmetini.
Fakat, Hakkın koyduğu sırrın halli,
kulun aklı ile olamaz, bes belli.
İnsâna acz ve gaflet ve cehli,
ettirirler sehv içinde sehvi.
kulun aklı ile olamaz, bes belli.
İnsâna acz ve gaflet ve cehli,
ettirirler sehv içinde sehvi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder