10 Mayıs 2011 Salı

Aziz Yara Elveda!

Muzdarib bir gönülle, kâbûslu hayâllerle,
vuslat-ı cânâna ve gülistâna elvedâ!
Gizli âh çekmelerle, içli iniltilerle,
zevkıne doymadığım nevbahâra elvedâ!

Gökler karardı yine, hiçbir yer görünmüyor,
mübhem bir kuvvet beni, her an geri çekiyor,
Mâdem ayrılacaktın, yâ niçin geldin diyor,
bastığın azîz taş ve topraklara elvedâ!

Göz yaşım ummân oldu, yol vermiyor geçeyim,
ayrılıp, göz nûrumdan, ben nereye gideyim?
Bu firak ateşiyle, yanıp yanıp biteyim,
hergün yeniden doğan arzûlara elvedâ!

Zulmet bastı cihânı, bütün emeller söndü,
kalbim kan ağlar dâim, rûhum çılgına döndü.
Demek ayrılık geldi ve bana yol göründü,
bu derdsiz yolculara, bu yollara elvedâ!

Son bir defa bakayım, o hüsn-i cemâline,
bir nazarın değişmem, bütün dünyâ mâline,
İster gülsün gâfiller, bu âşıkın hâline,
bundan böyle neşe ve sürûrlara elvedâ!

Rabbimden diliyorum, yakınlara gelmeni,
âh yine görebilsem, dünyâ gözüyle seni!
Ayrılık pek yakıyor, al bağrına bas beni,
fâidesiz hayâllere, hulyâlara elvedâ!

Gözün, gönlün arkada, nereye gidiyorsun?
bakmağa kıyamazken, nasıl terk ediyorsun!
(Allaha ısmarladık!) düşün kime diyorsun!
asılsız, hakîkatsiz, rüyâlara elvedâ!

Nereye gidiyorsun, ey yârine doymayan?
bir ân fazla görmeyi bulunmaz nimet sayan,
Hasretîyle gün be gün, kavrul, alevlen ve yan!
cihânı tenvîr eden en son Nûra elvedâ!

Nereye gidiyorsun, ondan nasıl ayrıldın?
seni yakan o değil, kendi kendini yaktın!
Düşün! Göz yaşlarıyla, kimin yüzüne baktın?
ayrılırken inleyen bakışlara elvedâ!

Mâzîyi hâle tebdîl edip, seyredeceğim,
gönlümü gözyaşıyla, tesellî edeceğim.
Derin iniltîyle âh, ayrılık diyeceğim,
yârı bırakıp giden, bu firâra elvedâ!

Karşımdaki hayâlin, biraz dahâ kal diyor,
kalbini benim gibi, bu sevdâya sal diyor,
Öp elimi hasretle ve duâmı al diyor,
en derin sevgilerle, azîz yâra elvedâ!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder