27 Mayıs 2011 Cuma

Cihânda iki türlüdür, mürâi,
ki aldatır bunlar, fakîri, bâyi.

Birisi, yürür eski kisvetle,
ki, zâhid sanılsın bu sûretle.

Saf kimseleri bunlar, yemek ister,
kendilerine dervîş denmek ister.

Giyerler, yamalı, eski câme,
dilerler böyle görünmek avâme.


Haftalar geçer taramaz sakalın,
ki, desinler, unutmuş kendi hâlin.

İkincisi ise, ehl-i riyânın,
işit imdi alâmetlerin ânın.

Gider ardınca dâim nîk-i nâmın,
diler makbûlü ola hâssu âmmın.


Güzel kumaşları dikdirir ince,
giyinir hergün moda âdetince.


Nasîhat verir, kitâb yazar durmaz,
âlim geçinir, namâz bile kılmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder